Ormancı Türküsü Tiyatro Oyunu

Ormancı Türküsü Tiyatrosu


(Sahnede üzerinde dama olan bir masa vardır. Masanın iki yanında birer sandalye vardır. Sandalyelerin önünde ise Mustafa Şahbudak ve Muhtar Tevfik Cezayirli vardır.)

Dış Ses/Anlatıcı: Gevenes Köyü'nde 1922 yılında dünyaya gelen Mustafa Şahbudak, (Mustafa, yanındaki sandalyeye oturur ve dama masasına döner, kolunu masaya yaslar) ağa çocuğudur.  Köy Muhtarı Tevfik Cezayirli (Muhtar Tevfik, yanındaki sandalyeye oturur ve dama masasına döner, kolunu masaya yaslar) , Mustafa'nın en yakın arkadaşıdır. Bu ikili her akşam köy kahvesinde ''dama'' maçı düzenler, iddialı ve dostça yapılan bu karşılaşmalar, kahvehanedekiler tarafından ilgi ile izlenir. 1946 yılının bir Temmuz gününde, Mustafa Şahbudak ve Muhtar Tevfik Cezayirli, yine dama masasının başına otururlar.
(
İki oyuncunun elleri, kollarını masaya yasladıklarından dama oyununa yakındır. Sahnedeki yarım kalmış dama oyununu devam ettirmeye başlarlar.)

(Bir süre sonra Ormancı girer, sarhoş olduğu belli olmaktadır, elinde bira şişesi ve evraklar vardır.)

(Ormancı, Muhtar ile arkadaşının oynadığı masanın yanına gelir ve evrakları gösterir.)

 

Ormancı : Komşu Köyümüz Çiftlik’ te yangın çıktı… Bu evrakları köy bekçisinin götürmesi lazım muhtar, çabuk bekçiyi çağır!

 

Muhtar : Olmaz, bekçi seçim sonuçlarını götürecek. O daha acil, bekçiyi gönderemem.

 

Ormancı : Eeeeh!!! Bekçi lazım dedim sana! Beni burada ağaç etme, bekçiyi gönder de bir an önce bitsin bu iş!

 

Muhtar : Ayıp ediyorsun Mehmet… Bize müsaade et.

 

(Ormancı, dama masasına sinirle bir yumruk atar. Mustafa ise dayanamayıp Ormancıya tokat atar.)

 

(Köylüler olayın büyümesi korkusuyla ormancıyı kahvenin arka tarafına çekiştirirler.)

 

Ormancı : Laaan!!! Ben senin… (Köylüler ormancının konuşmasını engellemeye çalışır.)

 

(Mustafa’ nın yüzünde sinirli bir ifade belirir. Hızla yerinden doğrulup Ormancının üstüne yürümeye başlar.)

 

(Ormancı hızla kamasını çıkartır ve Mustafa’ yı kolundan yaralar.)

 

(Mustafa, Ormancıyı korkutmak için tabancasını çıkartır ve yere ateş eder.)

 

(Muhtar, ormancının bir kez daha kama savurmaması için elini tutar.)

 

(Ormancı kaçmaya başlar. Mustafa kaçmaması için bacağına doğru nişan alıp tetiği çeker.)

 

(Ormancı yere düşer, ancak yaralanmamıştır, kurşun arka cebindeki tabakadan sekerek muhtara isabet eder. Muhtar yere yığılır.)

 Dış Ses/Anlatıcı: O günlerin imkansızlıkları içerisinde Muhtar Tevfik Cezayirli' yi, tahta bir sal üzerinde köyden 23 kilometre uzaklıktaki Muğla Devlet Hastanesi'ne götürürler. Tevfik, bu yolda hayatta kalmış olmasına karşın çok kan kaybetmiştir.

(Hastane mekanı hazırlanmıştır. Muhtar bir sedyede/masada yatmaktadır.)

 
(Mustafa, doktorla konuşmaktadır.)

Mustafa : Babamın selamı var, bu adamı iyileştir… Lütfen!

Doktor : Bakın… O ölecek, önce senin koluna bakalım.

Muhtar : Mustafa…

(Mustafa, Muhtarın yanına gider.)

Muhtar : Ben öleceğim, hakkını helal et.

Mustafa : Hayır, ölmeyeceksin!

(Mustafa ağlamaya başlar. Muhtar yavaşça gözlerini kapar.)

(Mustafa ağlamaya başladıktan bir süre sonra sahnedeki oyuncular donar, dış ses/anlatıcı konuşmaya başlar.)

Dış Ses/Anlatıcı: Mustafa, en yakın arkadaşını öldürdüğü için teslim olur ve 4 yıl ceza alır. Cezaevindeyken her gece Tevfik Rüyasına girer. Ancak Mustafa' nın ormancıya olan kini de gittikçe artar.

Bu acı olaydan sonra köyde kalamayacağını anlayan Mehmet İn ise, tayinini ister, Kavaklıdere Orman Müdürlüğü’ne atanır. Aslen Marmarislidir. Emekliliğinden sonra da memleketi Marmaris' e yerleşir. Doksanlı yılların başında da ölür.

Mustafa Şahbudak da, cezaevinden çıktıktan sonra, anılarla dolu o köyde yaşayamayacağını anlayıp, Muğla’ya yerleşir. Çok sevdiği, günlerini birlikte geçirdiği arkadaşı Muhtar Tevfik Cezayir’i öldürdüğünde, arkada 25 yaşında bir eş ve 3 çocuk bırakır. Muhtar’ın eşi Pembe, bu acıya dayanamayıp birkaç yıl sonra akli dengesini yitirir. Oğlunun biri İzmir’e yerleşir. Diğer oğlu ile kızı, köyde evlenirler ve hayatlarını orada sürdürmeye devam ederler.

Yıllardır her şeyi unutmaya çalışan Mustafa' ya bir gün arkadaşları, Tahir Usta adında bir değirmenciden bahsederler. Bu değirmenci, annesinin akrabasıdır. Değirmenci Tahir Usta aynı zamanda türkü de bestelemektedir. Gevenes Köyü'nde yaşanan bu acı olay, Tahir Usta tarafından bestelenmiştir. Düğünlerde okunan, herkesin diline düşen türkü, Ormancı' dır...

Toplam 33487 ziyaretçi (54345 klik) siteyi ziyaret etti

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol